Hatırlar
mısınız Google’ın bu Nisan 1’de kullanıcılarına yaptığı şakalardan biri de
müthiş Google Burun’du. Şakadan habersiz, böyle bir şey keşfetmek takdir
edersiniz ki insanda bir coşku uyandırıyor. Herhalde bir yarım saat kadar, ıslak
köpek kokusundan yeni araba kokusuna, oturduğum yerden acaba neler neler
koklayabilirim diye burnumu ekrana sokup debelendiğimi hatırlıyorum. Sonra
erkek arkadaşımın gelip de "Yok şakaydı o" demesiyle hayal kırıklığına
uğramış, ama bir o kadar da gülmüştüm kendime.
Peki neden gülmüştüm ki kendime? Çünkü böylesine
bir gerçekliği sanal ortamda yakalamak çok akla mantığa yatmıyor gibiydi. Şimdiki
meselemiz ise bunun kadar çarpıcı olmasa da yine ilgi çekici bulduğum bir
yöntem. Bir ses kaydetme yöntemi. Nam-ı diğer "holophonics".
Remember this years April Fools’ Day joke Google made? The amazing Google Nose. You see, discovering something like this –unaware of the joke- causes great excitement. I remember pushing my nose into the screen for about half an hour just to see what else I could smell; a wet dog or a new car? Great technology, huh? Of course, the moment my boyfriend clarified the joke for me, I was pretty disappointed, but then I equally laughed at myself.
Remember this years April Fools’ Day joke Google made? The amazing Google Nose. You see, discovering something like this –unaware of the joke- causes great excitement. I remember pushing my nose into the screen for about half an hour just to see what else I could smell; a wet dog or a new car? Great technology, huh? Of course, the moment my boyfriend clarified the joke for me, I was pretty disappointed, but then I equally laughed at myself.
Ok, but why
did I even laugh at myself? Because I suppose it didn’t seem
reasonable experimenting this kind of reality virtually. Not as interesting as
Google’s idea of starting a new era in the communication world, our topic today
is a method that I’d like to share. A sound recording method, also known as "holophonics".
En basit anlatımla holophonics: bir çift stereo
kulaklık yardımıyla üç boyutlu ses deneyimi sağlayıcısı. Biraz detaylandırmak
gerekirse, arjantinli Hugo Zuccarelli tarafından 1980’de keşfedilen bu yöntem
aslında binaural ses kayıt tekniğinin bir versiyonu. Dummy head diye bilinen ve
sesin insan kafasında iletildiği gibi iletilmesini sağlayan özel akustik
maddelerden yapılmış yapay bir kafa hayal edin. Kulak zarlarının olması
gerektiği yerlere yerlestirilmis iki de mikrofon.
Holophonics
with its simplest definition: A 3D sound experience provider with the help of a
pair of stereo headphones. To go into detail, Holophonics, discovered by Hugo
Zuccarelli in 1980, is a new version of binaural recording system. Imagine a
dummy head made by those exact materials that emulate the sound-transmitting characteristics of a real
human head. And two microphones positioned right where our ears are.
Dummy Head |
Ses bu şekilde kaydedildiğinde, dinleyici de
müzisyenlerle aynı odadaymış hissine kapılır. Başka bir deyişle, ses alışkın
olduğumuz gibi yatay bir düzlemde gelip gitmez; bir ses hologramı oluşur.
Anlatmaya çalıştığımı ve ne kadar garip bir his olduğunu dinleyince
anlayacaksınız. Buyrun, tadını çıkarın.
When the
sound is recorded this way, the listener hears the sound as if they and the
acoustic source were in the same room. To be exact: the sound doesn’t float
horizontally -as we are used to-, but rather an acoustic hologram emerges. You will get what I am trying to
explain, and how odd it feels after you listen. Enjoy.
Dummy head ile kaydedilmiş müzik için tıklayın.
Click for the famous holophonic matchbox.
Click for the famous holophonic matchbox.
Click for
a dummyhead-recorded song.
Not: Kulaklıklarınızı takmayı UNUTMAYIN:)
P.S. DO NOT forget to put on your headphones :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder