Bipolar
bozukluk popülasyonun yalnızca yüzde dördünde görülen bir rahatsızlık ve
kişinin ruh halinde kuvvetli ve beklenmedik değişimlere yol açıyor. Bu beklenmedik
değişimler, bizim günlük hayatımızda yaşadığımız iniş çıkışlardan farklı olarak
mani ve depresyon periyotları arasında gidip geliyorlar. Periyotların
şiddetinin hastalık sürecinde çeşitlilik göstermesi teşhis imkanını
zorlaştırıyor ve böylece bipolar bozukluğa sahip hastaların yüzde yetmişinin
teşhisi ya geç konuyor ya da ihmal ediliyor.
Bipolar I ve II'nin yaklaşık seyirleri |
Bipolar
bozukluğun belirleyici özelliği olan mani kabaca ve tahmin edebileceğiniz üzere
hastalığın "çıkış" periyotlarının
her birine deniyor. Enerji artışı, tüketme ve harcama eğilimi, az uyku, cinsel
ilgi artışı, madde bağımlılığı, aşırı sevinç ve coşku, konsantrasyon güçlüğü ve
benzeri hallerle karakterize edilen maninin karşısında depresyon var, yani "iniş"
periyotları. Laura Bain (Bipolar II'ye sahip) TEDxTerryTalks’a yaptığı konuşmasında mani ve depresyon
hallerini bir ayakkabı metaforuyla anlatmış. Mani, size özgüven veren ışıltılı,
yüksek topuklu bir çift ayakkabı; depresyon ise bir çift terlik. Ama kışın
giydiğimiz yumuşacık, sizi sıcak tutan terliklerden değil. Ayaklarımızı içinden
çıkartmak istemediğimiz ve güvende hissetmeye ihtiyaç duyduğumuzda giydiğimiz
terliklerden. Bipolar bozukluğa sahip yaşamak da Laura için bir ayağında
gösterişli hipomanik topuklu ayakkabı, diğer ayağında karamsar terlik yürümeye
benziyor. Bir adımda yükselmiş, hayatı yaşamaya hazırsınız, geleceğe sonsuz
umutla bakıyor ve planlar yapmaktan uykuya dalamıyorsunuz, diğer adımda pat!.. Yerdesiniz, sizle birlikte yaşam
enerjiniz de düşüyor ve hayatla bağlarınız kopuyor. Laura’ya göre bu döngünün
en zor aşaması o "pat! " anı. (Laura Bain’in konuşmasını izlemek
için buraya tıklayın)
Böylesine
farklı ve git gellerle çalışan beynin yansımasını beynin bizzat kendi ürününde
okuyabilmek konuya biraz hakim olup biraz da görebilmek istedikten sonra çok
zor değil. Bu noktada yazının ikinci kısmı devreye girecek: "Yaratıcılık ve Vincent van Gogh" kısmı.
Yaratıcılıkla bağlantıyı bir sanatçı üzerinden kurmanın hem benim için yazmayı, hem sizin için okumayı kolaylaştıracağını düşündüm. Umarım şimdiye kadar
hoşunuza gitmiştir. İkinci kısımda görüşmek üzere :)
Not: Yazının devamı için tık.
Not: Yazının devamı için tık.
Konu çok ilgi çekici, ikinci bölümünü sabırsızlıkla bekliyorum.
YanıtlaSil